8 Kasım 2017 Çarşamba

YAŞANILABİLİR KENT ANKARA



07.11.2017 Milliyet - Ankara Gazetesi


Başkent, üçüncüsü yapılan ‘En Yaşanabilir Kentler’ araştırmasının sıralamasında birinci oldu. Bakıyoruz habere, bir Ankara daha mı var bizim yaşadığımızdan başka diye. Arabalar için yapıldı herhalde araştırma. Öyleyse doğrudur, hatta bu konuda zirveyi uzun yıllar da bırakmaz arabasever Ankara. Ama içinde yaşayanlar, özellikle yayalar, bizim gibi boş gözlerle süzmüş, anlamaya çalışmıştır isim benzerliği mi acaba adı geçen şehrinki şüphesi içinde.

Kağıt üzerinde mi?
Şehir plancıları öyle demiyor, mimarlar öyle demiyor, orman ve çevre mühendisleri öyle demiyor da bizim bildiğimiz Ankara, nasıl birinci olabiliyor? Diğer şehirler mi o kadar kötü de biz birinci oluyoruz yoksa kağıt üzerinde öyle mi görünüyor acaba?
Geç geçebilirsen karşıya
İçinden otoban gibi yolların geçtiği ama yayaların karşıdan karşıya geçemediği, geçebildiği yerde de arabalar önünde tavuklar gibi kaçışılan bir şehir Ankara. Kırık dökük, düzensiz kaldırımları dip dibe büfe, bitmeyen reklam tabelaları ve saksılarca tam tabiriyle işgal edilmiş, engelliyi gözetmeyen, yayaların yürüyemediği bir şehir. Yağış olmaya görsün; ne yoldan geçilen ne kaldırımında yürünen...

Ulaşım özürlü ama..
50 kilometre çaplı şehirde 5 kilometre çaplık toplu taşıma ağı olan, bu kadarını bile birbirine uyumlu bağlayamayan bir şehir. 17 yıl çivi çakılmadan bekleyen, dünyanın gar ve havaalanına uğramayan tek örneği, hala 6 hattı yapılmamış, yapılanda da aynı hat üzerinde kesintili yolculuk edilen, kapasitesinden 10 kat düşük yolcu taşıyan metrosu var bu şehrin. Tramvayın ‘T’si uğramadı henüz. Nasıl birinci olunabiliyor böyle?

Metro ve otobüs saatleriyle sosyal yaşama sınır koyan, hastayı, yolcuyu, öğrenciyi, vardiyalı çalışanları düşünmeyen şehir, tavuklar için doğru da insanlar için nasıl yaşanılabilir kabul edilebiliyor acaba?

Suyu, yeşili ve selleriyle
2007 yılında bitip hizmete girmiş olması gereken Işıklı-Gerede suyu dururken 1968’deki ‘Ankara İçmesuyu Master Planı’nda bile ‘arıtılamaz’ denilen Kızılırmak’ın kirli suyu içirilen bu şehir, nasıl yaşanabilir birinci olabiliyor?
Kızılırmak

Kişi başına düşen yeşil alan 17 metrekareye çıkarıldı” denen rakamları uzmanlar, “4, hadi en fazla 4 buçuk metrekaredir” diye açıklıyor. ODTÜ, ilgili kamu kurumlarının gözü önünde bir gecede 135 hektar ormanından oldu. Şehrin ihtiyacı olan yeşil kuşak, orman ile yapay yeşillendirme ya da park arasındaki farkı ayırt edemeyen şehir, nasıl birinci seçilebiliyor?
Bir gecede yangınsız 135 hektar ormanını kaybetti Ankara
Her yağışta dereleşen sokakları, nehirleşen caddeleri, havuzlaşan altgeçitleriyle tüm Türkiye’nin alay konusu olan şehrin, yaşanılabilir olan kısmı neresidir?

Yağ lekesiyle birinci
Tarihi dokusu ve eserleri korunacağına ya da restore edileceğine bildiğiniz yepisyenilenen, 2 bin yıllık kalesine sahip çıkamayan, ödüllü mimari eser değeri taşıyan yapılarını baraka kadar kolay yıkabilen şehre, hangi ölçüye göre birincilik veriliyor?
Yıkılan birçok Cumhuriyet yapısından biri de ödüllü İmar Bankası'ydı  
Ayrıntılara girmeden bu kaba değerlendirmenin ardından şehir plancılarının ‘yağ lekesi’ dediği düzensiz, gelişigüzel şehirleşmesi, kendi yaptığı planı binlerce kez ihlal eden belediyesiyle demek birinci olunabiliyor.
Şehrin 2 katrilyonunu emen Ankapark

Nerede?
Ülkenin öncelik sıralaması olmayan, bu nedenle kaynaklarını doğru kullanamayan, borcu bitmeden borçlanan başkentinden bahsediyoruz. Bu şehir, uzmanları dinleyip rantın ihtiraslarına bu kadar teslim edilmese, kıt kaynaklarıyla bile bozkırın ortasında vaha, ülkeye örnek bir şehir olurdu.

Kağıt üzerinde değilse eğer, soruyoruz: “Söyleyin bize o birinci olan Ankara nerede? Orada yaşamak istiyoruz!

2 yorum:

Unknown dedi ki...

Kendi çalıp , kendi oynayana NE DENİYORDU ⁉😩😩😩

murat dedi ki...

Bilgileriniz için çok teşekkürler.

Sitemize bekleriz www.bim-aktuel.site